OTİZM

ESKİŞEHİR OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU 

Eskişehir’de çocuklarda görülen otizm konusunda daha ayrıntılı bir şekilde bilgi edinmek, hangi uzmanlardan nasıl yardım alabileceğinizi öğrenmek isterseniz, Otizm Spektrum Bozukluğu konusunda uzmanlaşmış bilimsel psikoloji uygulamalarıyla hizmet veren uzman psikologlarımızın hazırladığı yazımızı inceleyebilirsiniz.


Otizm doğuştan gelen ya da yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkan ve daha çok sosyal becerilerde yetersizlikle kendini gösteren yaygın gelişim bozukluğudur.

Otizm, bireylerde farklı seviyelerde zihinsel engele neden olsa da zeka seviyesi normal olan otizmli bireyler de vardır. Zeka seviyeleri ne olursa olsun otizmli bireyler çevreleriyle etkileşim kurmakta zorluk çekerler. Çünkü onlar dünyayı bizden çok daha farklı algılarlar. Bizim için önemsiz olan birçok uyaran onlar için huzursuzluk yaratacak derecede dikkat çekici olabiliyor. Otizmi ilk tanımlayan 1943 yılında Leo Kanner olmuştur.

 

Maalesef gündelik hayatımızda hemen her şeyi etiketlemeye o kadar alışmışız ki (şişman, gözlüklü, tembel vs) bu bireylerde de aynı etiketlemeyi hiç düşünmeden uyguluyoruz.

 

Otistik kelimesini kullanarak farkında bile olmadan onları ayrıştırdığınızın farkında mısınız?

Otistik diyerek onları tamamen ayrı bir sınıflandırmanın içine koyarak kendimizden ve toplumdan uzaklaştırıyoruz. Otizmden etkilenmiş olmaları onları bizlerden tamamen farklı yapmıyor. Otizm onların birçok özelliklerinden sadece bir tanesi. Tıpkı bizler gibi.

 

OTİZM NEDENLERİ

Otizmin henüz tespit edilmiş belirli bir nedeni olmamasına karşılık tek bir nedenden oluşmadığı, birkaç nedenin bir araya gelerek oluştuğu artık bilinmektedir,

Genetiğin otizm üzerinde büyük etkisi olduğu görülmektedir. Yine de tek bir genin otizme neden olduğu söylenemez, Otizme yatkın birkaç genin bir araya gelmesi sonucu otizmi tetikledikleri söylenebilir. Genel olarak düşünülen, bakıcıların ve ailelerin ilgisizliğinin veya suistimalinin otizme neden olmadığı söylenebilir.

 

OTİZM BELİRTİLERİ

Otizm belirtileri çoğunlukla ebeveyn veya çocuğun bakıcısı tarafından ilk 3 yılda anlaşılır. Her ne kadar otizm doğuştan olsa da, bebeklikte belirtileri anlamak veya teşhis koymak zordur.

Ebeveynler çoğunlukla bebekleri kucağa alınmaktan hoşlanmadığında, ce-e gibi oyunlarla ilgilenmediğinde veya konuşmaya başlamadığında endişelenirler. Bazen çocuk yaşıtlarıyla aynı zamanda konuşmaya başlar ve sonra konuşma becerisini yitirir. Ayrıca çocuğun işitme problemi olduğundan da şüphelenilebilir. Otistik bir çocuk çoğunlukla işitmez görünür, fakat bazı zamanlar tren düdüğü gibi uzaktan gelen bir ses ilgilerini çeker.

Erken teşhis edilen ve yoğun tedavi gören bir çocuk, başkalarıyla ilgilenebilir, iletişim kurabilir ve büyüdükçe kendine bakabilir. Yaygın olarak düşünülenin aksine, çok az otizmli birey sosyal olarak tamamen izoledir ve kendi dünyasında yaşar.

 

Otizmin belirtilerinden bazıları aşağıda sıralanmıştır.

•     Göz kontağı kısıtlıdır ya da yoktur.

•     Çevreye ilgisizdirler.

•     Diğer çocuklarla ilişki kurmada zorluk çekerler.

•     Rutin yaşama aşırı bağlıdırlar, değişiklikten hoşlanmazlar.

•     Sebepsiz gülme ve ağlamalar görülebilir.

•     Tehlikeye karşı duyarsızlık olabilir.

•     Genellikle yalnız kalmayı tercih ederler.

•     İsmi söylendiğinde tepki vermezler.

•     Aşırı hareketli ya da hareketsiz olabilirler.

•     Fiziksel temastan hoşlanmayabilirler.

•     Genellikle insanları değil cansız varlıkları tercih ederler.

•     Sosyal ve duygusal açıdan kendilerini izole ederler.

•     İhtiyaçlarını yetişkinin elini kullanarak ifade ederler.

•     Taklit becerisi yoktur ya da kısıtlıdır,

•     Konuşma birçoğunda gelişmemiştir.

•     Hayali oyun oynamazlar.

•     Bazıları çok inatçıdır.

 

KİME DANIŞMALIYIM

Eğer çocuğunuza henüz otizm tamsı konulmadıysa;

•     Çocuk ruh sağlığı ve hastalıkları anabilim dalı bulunan üniversite hastanelerine,

•     Çocuk ruh hastalıkları uzmanı veya çocuk nörologu bulunan sağlık bakanlığına bağlı devlet hastanelerine başvurabilirsiniz.

•     Doktora gitmeden önce rehabilitasyon merkezlerinde bulunan özel eğitimcilerden de bilgi alabilirsiniz.

 

ÖZEL EĞİTİMDE TANILAMA

Tanılama; mümkün olduğunda erken yaşta, çok yönlü ve çocuğunuzun gelişim öyküsü(geçmişi) göz önünde bulundurularak yapılmalıdır. Tanılama sürecinde uygulanan tekniklerde, yöntemlerde çeşitlilik esastır ve farklı disiplin alanlarındaki uzmanlarca sürekli değerIendirilir. Tanılamada çocuğunuzun yeterli ve yetersiz olduğu yönler bir arada değerlendirilir. Otizm tanısı çocuk ruh hastalıkları uzmanı veya çocuk nörologları tarafından konulur.

 

Süreç aşağıdaki gibi işlemektedir.

•     Farkına varma

•     Okul yönetimi, öğretmen, rehber öğretmen ve ailenin durumu değerlendirmesi

•     Uygulanmakta olan eğitim programına devam edilmesi

•     Program uygulanırken düzenlemeler yapılarak bireyin kaydettiği gelişmelerin incelenmesi

•     özel yardım ve destek saplanması

•     Gönderme

•     Gönderme süreci

•     Tanılama

 

İlgili kurum ve kişiler tarafından çocuğunuza otizm tanısı konulduysa gerekli eğitsel tanılamanın yapılması, hangi eğitim kurumundan faydalanacağı, devlet desteğinden faydalanması gibi konular için en yakınınızdaki Rehberlik ve Araştırma Merkezi'ne (RAM) başvurmalısınız.

Bu merkezde Ozel Eğitim DeğerIendirme Kurulu tarafından alınacak karar sonucu çocuğunuz aşağıdaki eğitim ortamlarından birine yönlendirilecektir.

 

1-) Kaynaştırma sınıfı

2-) Özel eğitim sınıfı

3-) Otistik çocuklar eğitim merkezleri

4-) Otistik çocuklar iş eğitim merkezleri

 

Özel Eğitim DeğerIendirme Kurulu; RAM özel eğitim hizmetleri bölüm başkanı, en az bir rehber öğretmen, özel eğitim öğretmeni, bireyin velisi, varsa bir çocuk gelişimcisinden oluşur.

Gerektiğinde daha ayrıntılı bilgi alma amaçlı bu kurula; eğitim programcısı, odyolog, dil konuşma terapisti, fizyoterapist vs. gibi diğer meslek elemanlarından birer kişi katılabilir.

 

KAYNAŞTIRMA EĞİTİMİ

Kaynaştırma; çocuğunuzun normal gelişim gösteren çocuklarla aynı eğitim ortamında eğitim hayatına devam etmesidir. Kaynaştırmada amaç çocuğu akranlarından uzaklaştırmadan, mümkün olduğunca sosyal ortamından hiç ayırmadan eğitim almasını sağlamaktır.

Tabiki bu eğitim ortamında ve sürecinde çocuğunuz için gerekli düzenlemeler (eğitsel, fiziksel vb) yapılmaktadır. Bu eğilim süresince çocuğun bulunduğu sınıfın öğretmenine ve ailesine özel eğitimle ilgili gerekli destek sürekli olarak devam etmektedir. Bu düzenlemeler çocuğunuz için hazırlanacak olan Bireysel Eğitim Programı (BEP) ile mümkün olacaktır.

BEP çocuğunuzun devam ettiği okul ya da kurumda oluşturulan birim tarafından oluşturulur ve bu birimde siz de bulunacaksınız. Bu nedenle BEP hazırlanırken sizden alınacak bilgilerin ne derece önemli olduğunun bilincinde olmalısınız. ihtiyaç duyulan bütün fiziksel, eğitsel düzenlemeler, alınacak materyaller, destek eğitimler BEP sayesinde karşılanır.

 

BEP geliştirme biriminde bulunanlar aşağıda verilmiştir:

•     Okul müdürünün görevlendireceği bir müdür yardımcısı (Birim Başkanı)

•     Gezerek özel eğitim görevi yapan öğretmen

•     Öğrencinin velisi

•     Oğrencinin sınıf öğretmeni

•     Rehber öğretmen

•     Eğitim programı hazırlamakla görevli öğretmen

•     İlgili branş öğretmenleri

•     Öğrenci

 

Not: Kaynaştırma eğitimi normal sınıfta verileceği gibi gerekli derslerde kaynak eğitim odaları da kullanılabilir.

 

Özel Eğitim Sınıfı: Resmi ve özel okul bünyesinde özel eğitim gerektiren öğrenciler için açılan, özel eğitim teknik ve yöntemlerinin uygulandığı, öğrencinin gereksinimlerine göre düzenlenmiş ortamlardır. Bu sınıfta çocuğunuz okul bünyesinde ancak sürekli bu sınıfta eğitim almaktadır. Özel eğitim sınıfının mevcudu en fazla 4 öğrencidir.

Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi: Zorunluluğu eğitim çağında olup normal ilköğretim programına devam edemeyecek derecede otizmli çocuklar için açılan merkezlerdir. Bu merkezlerde çocuğunuzun öz bakım, günlük yaşam ve işlevsel akademik becerilerini geliştirmek amaçlanır.

Otistik Çocuklar iş Eğitim Merkezi: ilköğretim programını tamamlamış ancak genel ve mesleki ortaöğretim programlarına devam edemeyecek durumda olan ve 21 yaşından gün almamış öğrenciler otistik çocuklar iş eğitim merkezlerine devam edebilirler. Bu merkezlerde akademik bilgi aktarımının yanı sıra iş eğitimi uygulamaları yer alır.

Özel Eğitim ve Mesleki Eğitim Merkezi (Okulu): İlköğretimlerini tamamlayan, genel ve mesleki ortaöğretim programlarına devam edemeyecek durumda olan ve 23 yaşından gün almamış özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin temel yaşam becerilerini geliştirmek, topluma uyumlarını sağlamak. iş ve mesleğe yönelik bilgi ve beceriler kazandırmak amacıyla açılan okullardır.

 

OTİZM SAĞALTIM

Otizmin belli bir tedavisi henüz bulunmamakla birlikte uygulanacak ilaç tedavileri otizme eşlik eden durumlarla baş etme amaçlıdır, Çocuğun bireysel ihtiyaçlarına göre hazırlanan ve uzmanlar tarafından uygulanacak olan bireyselleştirilmiş eğitim, bilinen tek tedavi yöntemidir. Her sağaltımda olduğu gibi otizmde de erken teşhis ve tedavi çok önemlidir. Sağaltım çalışmalarına ne kadar erken başlanırsa bireyin tam performansına ulaşma olasılığı da o kadar yüksek olur.

Otizmli çocuklar genellikle iyi yapılandırılmış tedavi yöntemlerine iyi reaksiyon verirler. Eğitimde öncelikli hedef çocuğun kendi yaşamını devam ettirebilmesini sağlayacak beceri alanlarına yönelmek olmalıdır.

Bu reaksiyonu en üst seviyede tutabilmek için ailenin de eğitim ve tedavi çalışmalarına aktif olarak katılması gerekir. Aileler bu konuda çocuklarının eğitim aldığı kurumlardan destek isteyerek eğitim sürecini evde ve diğer ortamlarda devam ettirebilirler.

Bu işbirliği: ailenin bilinçli davranmasını ve eğitimin daha etkin olarak çocuğun daha iyi gelişim göstermesini hedefler.

 

OTİZMLİ BİREYLERDE İLETİŞİM

Eğitimde önceliğimiz iletişimdir. Çocuk yeterli iletişim becerilerine sahip değilse diğer beceri alanlarındaki öğrenmelerinde de zorluk yaşayacaktır. Otizmli bireylerin en büyük problemi iletişimde görülmektedir. Otizmli olmayanlara göre iletişim becerileri çok düşük seviyededir.

İletişim başlatma, sürdürme, göz kontağı kurma, oyuna dahil olma gibi konularda genellikle başarısızlık gösterirler. Bu iletişim becerilerini geliştirmek tabiki mümkündür,

 

Yapılabileceklere aşağıda kısaca değinilmiştir.

1-   Göz kontağı: İletişimin ilk basamağı olduğu için oldukça önemlidir. Göz kontağını canlı tutmak için sevdiği bir nesneyi göz hizamızda tutup nesneye ve aşamalı olarak gözlerimize bakmasını sağlayabiliriz. Bizden bir şeyi bağırma, ağlama gibi davranışlarla istediğinde görmezden gelmemiz durumunda bizle göz kontağı kurma ihtiyacı hissedecek ve bu şekilde iletişim kurmuş olacaktır.

2-   Dikkat: İlgisini çekecek kısa süreli çalışmalara kademeli olarak dikkat süresi uzatılabilir.

3-   Nesne sürekliliği: Çocuk görmediği nesnenin (masanın altına düşen top gibi) var olmadığını düşünmektedir. Bunun için saklama-bulma, masanın altına düşen topu takip etme gibi oyunlar oynanabilir.

4-   Nefes kontrolü ve ağız hareketleri: Balon üfleme, mum söndürme, sakız çiğneme, ağız kenarındaki balı yalama kolonya koklama.

5-   Taklit etme: Normal çocuklar taklit yoluyla birçok şeyi öğrenebilirken otizmli bireylerin taklit yeteneği kısıtlı olması öğrenmelerine büyük etki eder. Önce biz çocuğu taklit ederek ona taklit etmeyi öğretebiliriz. Hayvan sesleri çıkarma, beden hareketleri, kukla oyunları gibi çalışmalarla taklit çalışmalarını eğlenceli hale getirebiliriz.

6-   Sıra alma: Yapılacak işi önce biz yaparak göstermeliyiz. Gösterirken basit ve kısa cümlelerle açıklamalı ve sonra çocuktan yapmasını istemeliyiz. Yapılacak işin süresini ve zaman aralıklarını çocuğun sabırsızlığına göre ayarlamalıyız. Yapılacak diğer tüm işlerin sırasını çocuğa önceden basit cümlelerle açıklamalıyız.

7-   Dinleme egzersizleri: Konuşmanın önkoşulu dinlemedir. Yani bir çocuktan konuşmasını bekliyorsak önce ona dinlemeyi öğretmeliyiz. Sesli oyuncaklar, canlılar ve müzik çocuğun dinlemesini arttırır.

8-   Anlama becerileri: Anlamayı geliştirmek için çocuğun bildiği, sevdiği nesnelerle ve yapabileceği kolay etkinliklerle eğitime başlanmalıdır ki çocuk hem eğitimden zevk alsın, hem de bu kolay etkinlikler sayesinde başarıyı hissederek sonraki zorlaştırılmış çalışmalar için de güdülenmiş olsun. İlk zamanlarda çocuğun her başarısı ödüllendirilmeli, zamanla bu ödüller kademeli olarak azaltılmalıdır. Aynı şekilde yapamadığı etkinliklerde fiziksel ve sözel yardımlar kullanılmalı, zamanla bu yardımlar azaltılarak çocuk bağımsızlaştırılmalıdır.

ÖNERİLER

•     Onu olduğu gibi kabul ettiğinizi gösterin.

•     Disiplin kurallarınızda, isteklerinizde ve günlük işlerinizde tutarlı ve istikrarlı olun

•     Onu ev veya okul çevresindeki çocuklarla kıyaslamayın.

•     Yönergeleri açık tutarlı ve somut bir şekilde verin.

•     Yanlışlar üzerinde durmayın. Olumlu davranışları için onu kucaklayın, güzel Sözler söyleyin. Gerekirse minik ödüller verin.

•     Dayaktan, fiziksel cezalardan kaçının.

•     Uzun vadeli tehditlerde bulunmayın, cezalandırma, istenmeyen davranışın hemen ardından yapılmalıdır.

•     Bilgileri aktarırken modeller, objeler ve resimler kullanarak anlatın. Böylece konular daha ilginç hale gelecektir.

•     Uzun sürebilecek ödevleri küçük parçalara bölerek verin.

•     Çocuğun yeni bilgiler edindiği ve ders çalıştığı yerler çocuğun dikkatini dağıtacak öğelerden arıtılmalıdır.

•     Bir uzmanla iş birliği içinde sistematik ve tutarlı bir şekilde çalışın.



Eskişehir’de çocuklarda görülen otizm konusunda daha ayrıntılı bir şekilde konuşmak, size nasıl yardımcı olabileceğimizi öğrenmek isterseniz, Otizm Spektrum Bozukluğu konusunda uzmanlaşmış bilimsel psikoloji uygulamalarıyla hizmet veren uzman psikologlarımızla görüşebilirsiniz.

Otizm spektrum bozukluğu eskişehir uzman psikolog desteği
Otizm